Varlığı Kendindendir Ne Demek ?

Aylin

New member
**Varlığı Kendindendir Ne Demek?**

Felsefi düşünce ve ontoloji bağlamında sıkça karşılaşılan terimlerden biri "varlığı kendindendir" ifadesidir. Bu ifade, özellikle varlık felsefesi, metafizik ve teoloji alanlarında önemli bir yere sahiptir. Peki, "varlığı kendindendir" ne demektir? Bu kavramın arka planına, tarihsel gelişimine ve anlamına dair bir inceleme, onu daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

**Varlık ve Varlığı Kendindendir Kavramı**

Varlık, genel anlamda "olan" veya "var olan" her şey olarak tanımlanabilir. Ancak felsefede, varlık daha derin bir anlam taşır. Felsefi anlamda varlık, sadece somut varlıklar değil, aynı zamanda soyut kavramlar, düşünceler ve evrensel ilkelerle de ilişkilidir. Varlığı kendindendir ise, varlığın bağımsız, zorunlu ve özsel bir şekilde kendi içinde var olmasını ifade eder. Bu anlamda, "kendinden var olmak", bir şeyin dışsal bir kaynağa, sebebe ya da başka bir varlığa bağlı olmaksızın kendi içinde var olabilme durumunu tanımlar.

**Varlığı Kendindendir Kavramının Felsefi Kökenleri**

"Varlığı kendindendir" ifadesi, ilk kez klasik Yunan felsefesinde, özellikle Aristoteles’in ontolojisinde yer alır. Aristoteles, varlıkların iki türünü ayırmıştır: birincisi, "kendinde varlık" (ousia), ikincisi ise "başka bir şeye bağımlı varlık"tır. Kendinde varlık, varlığını başkasına borçlu olmayan, kendi içinde var olabilen ve dışsal bir nedene ihtiyaç duymayan varlıklardır. Bu tür varlık, Aristoteles’e göre Tanrı ya da mutlak varlıktır. Aristoteles, varlıkların bir nedene ve amacı olan varlıklar (entelechia) olduğunu savunmuş ve bu anlamda "varlık" kavramını açıklamıştır.

Bir diğer önemli figür ise, İslam filozoflarından İbn Sina’dır. İbn Sina, "varlık kendindendir" kavramını teolojik bir bağlamda ele almış ve varlıkların ancak Tanrı tarafından var edilebileceğini belirtmiştir. Ona göre Tanrı'nın varlığı, kendisinden dolayı varlık gösterir, hiçbir dışsal etkene bağlı değildir. İbn Sina, varlığın zorunluluğunun Tanrı'nın varlığına dayandığını savunmuştur.

**Varlığı Kendindendir Kavramı ve Tanrı**

Teolojik anlamda, "varlığı kendindendir" ifadesi genellikle Tanrı'nın varlığı ile ilişkilendirilir. Tanrı, hem "kendinde varlık" hem de "zorunlu varlık" olarak kabul edilir. Tanrı’nın varlığı, dışarıdan bir neden veya sebebe bağlı değildir; Tanrı'nın varlığı, sadece kendi özünden kaynaklanır. Bu, Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için yapılan teolojik argümanlarda sıkça karşımıza çıkar. Tanrı’nın zorunlu varlık olduğu görüşü, Tanrı’nın varlığını açıklamak için kullanılan ontolojik argümanlardan biridir. Tanrı, varlık sebebi olmaksızın kendi varlığını sürdürebilen tek varlık olarak kabul edilir.

**Varlığı Kendindendir ve Dışsal Nedensellik**

Varlığı kendindendir, dışsal nedensellikten bağımsızdır. Bir varlığın "kendinde varlık" olması, onun başka bir şeye veya bir sebebe bağlı olmaksızın varlığını sürdürebilmesi anlamına gelir. Aristoteles'in "ilk neden" (prime mover) fikri de buradaki önemli bir yaklaşımdır. Bu düşünceye göre, evrendeki her şey bir nedene dayanır, fakat bu zincirin ilk halkası olan "ilk neden" (Tanrı ya da mutlak varlık), kendisinden başka hiçbir şeye bağlı değildir. İlk neden, varlığını kendisinden dolayı sürdürür ve diğer her şey, bu ilk nedene bağlıdır.

**Varlığı Kendindendir ve Varlıkların Zorunluluğu**

Varlığı kendindendir aynı zamanda zorunlu varlık anlamına da gelir. Zorunlu varlık, varlığının başka bir şeye bağlı olmadığı ve var olmasının bir zorunluluk olduğu bir varlık türüdür. Zorunlu varlık, kendi özünden kaynaklanan bir varlık olup, varlığının gerekçesi kendi içindedir. İnsanlar ve diğer tüm varlıklar, zorunlu varlıklar değildir; bunlar varlıklarını başka bir kaynağa veya nedene borçludurlar. Örneğin, insanlar varlıklarını biyolojik nedenlere ve evrimsel sürece borçludurlar, ancak Tanrı’nın varlığı, zorunlu ve kendindendir.

**Varlığı Kendindendir Kavramının Günümüzdeki Yeri**

Günümüz felsefesinde "varlığı kendindendir" kavramı, özellikle metafiziksel tartışmalarda yer bulmaya devam etmektedir. Modern felsefe, varlık, bilinç ve gerçeklik gibi kavramları daha çok insan deneyimi ve gözlemleri çerçevesinde incelemekte olsa da, "varlığı kendindendir" gibi ontolojik argümanlar hala tartışılmaktadır. Bu tür argümanlar, özellikle Tanrı'nın varlığı, evrenin yaratılışı ve varlıkların anlamı üzerine yapılan felsefi tartışmalarda önemli bir yere sahiptir.

**Varlığı Kendindendir ve İnsanın Yeri**

Varlığı kendindendir anlayışı, insanın yerini ve anlamını da sorgulayan bir bakış açısı sunar. Eğer Tanrı veya evrendeki bir şey kendinden var oluyorsa, insanın varlığını anlamak için de aynı türden bir sorgulama yapılabilir. İnsanın varlık sebebi, kendisinden mi kaynaklanmaktadır, yoksa başka bir zorunluluğa mı dayanmaktadır? İnsan felsefesi, varlık ve anlam üzerine derinlemesine düşünceler geliştirerek, insanın kendi varlığını sorgulayan felsefi hareketlere de yol açmıştır. Bu bağlamda, "varlığı kendindendir" ifadesi, insanın varlığını, anlamını ve amacını daha derinlemesine keşfetme ihtiyacı doğurur.

**Sonuç: Varlığı Kendindendir Kavramı ve Ontolojik Düşünce**

"Varlığı kendindendir" ifadesi, felsefi ve teolojik düşünceye derinlemesine bir bakış açısı sunar. Varlığın kaynağı ve zorunluluğu hakkında yapılan bu tür tartışmalar, insanın evrendeki yerini ve varlık amacını anlamak için önemli ipuçları sağlar. Bu kavram, hem felsefi hem de dini bakış açılarıyla insanlık tarihi boyunca büyük bir öneme sahip olmuştur. Sonuç olarak, "varlığı kendindendir" ifadesi, varlığın özünü, kaynağını ve anlamını sorgulayan derin bir felsefi kavramdır ve felsefi düşüncenin temel taşlarından biri olarak yerini almıştır.